Yer Şekillerinin Etkileri Nelerdir? | Yucex

Yeni Haber Merkezi

Türkiye’de dağlar genellikle doğu-batı yönünde uzanır. Sonuç olarak:

Demiryolu ve karayolları genellikle bu yönde uzanır ve ulaşım bu yönde daha kolaydır. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde dağlar kıyıya paralel uzanır. Bu nedenle bu kıyılarda: Çok az girinti vardır. Gerçek uzunluk ile kuş uçuşu mesafe (iki yer arasındaki en kısa mesafe) arasındaki fark azdır. Doğal liman, korunaklı liman, koy ve körfez sayısı azdır. İç kesimlere ulaşım zordur ve geçitlerle sağlanır. Deniz iklimi iç kesimlere fazla nüfuz edemez. Dağların denize bakan yamaçları çok yağış alır. Ege Bölgesinde dağlar kıyıya dik uzanır. Sonuç olarak: Çok sayıda girinti, doğal, korunaklı liman vardır. Gerçek uzunluk ile kuş uçuşu mesafe arasındaki fark büyüktür. İç kesimlere ulaşım dağlar aracılığıyla kolayca sağlanır. Deniz iklimi iç kesimlere çok nüfuz eder.

Bir bölgedeki yüzey şekillerinin engebeli ya da düz olması birçok özelliği etkiler.

Bu etkiler şunları içerir:

Gerçek ve tahmini yüzey alanı arasındaki fark şunları etkiler: Engebeli alanlarda, gerçek yüzey alanı ile öngörülen yüzey alanı arasındaki fark büyüktür. Düz yüzey şekillerine sahip yerler nadirdir.İklim çeşitliliğini etkiler: İklim, bir bölgedeki arazi şekillerinin çeşitliliğine bağlı olarak değişir. Karadeniz’in kıyı kesiminde Karadeniz iklimi görülürken, kıyıya paralel uzanan dağların arkasında karasal iklim görülür. Karasal bir iklime sahip olmasına rağmen Erzurum-Kars bölgesi, daha yüksek rakımı ve engebeli olması nedeniyle sert kışları olan sert bir karasal iklime sahiptir.Kısa mesafelerde sıcaklık değişimini etkiler: Sıcaklık, yükseklik ve bakıya bağlı olarak kısa mesafelerde değişir. Akdeniz kıyısı yazın sıcakken, kıyının arkasındaki Toros Dağları’nda sıcaklıklar 0°C’nin altına düşer. Ovalarda sıcaklık ve iklim özellikleri kısa mesafelerde değişmez.Farklı mevsimsel özelliklerin aynı anda yaşanıp yaşanmaması etkiler: Arazi şekillerinin engebeli ve çeşitli olduğu yerlerde, farklı mevsimsel özellikler aynı anda görülür. Yazın Akdeniz’de yüzerken, Toros Dağları’ndaki kalıcı kar, bazı yerlerde yaz koşullarının, bazılarında ise kış koşullarının bir örneğidir.Bitki örtüsünün çeşitliliğini etkiler: Arazi şekillerinin engebeli olması iklimin çeşitli olmasının yanı sıra bitki örtüsünün de çeşitli olmasına neden olur. Tarım arazilerinin oranını etkiler: Engebeli bölgelerde ekili arazilerin, yani tarım yapılabilen alanların oranı düşüktür. Türkiye’de engebeliğin yüksek olduğu Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde (özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi) tarım arazilerinin oranı düşüktür. Bu nedenle tarım bu bölgelerde yeterince gelişmemiştir.Mekanize tarımı etkiler: Engebelik seviyesi yüksek olan bölgelerde makine kullanımına uygun tarım alanı azdır. Çünkü engebelik seviyesi yüksek ve eğimli alanlarda makine kullanımı zordur. Tarımda makine kullanımı tarımsal verimi artıran bir etken olmasına rağmen Türkiye gibi engebeli arazi yapısına sahip ülkelerde kullanımı sınırlıdır. Bu nedenle Türkiye’nin birçok bölgesinde tarımda insan ve hayvan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Marmara, Ege, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu gibi engebelik seviyesi düşük bölgelerde ise makine kullanımı yaygındır.Nüfus yoğunluğunu etkiler: Dünya nüfusunun coğrafi dağılımına baktığımızda bu nüfusun yaklaşık onda dokuzunun ovalarda ve benzeri düzlük alanlarda yaşadığını görürüz. Yüzyıllardır insanlar yerleşmek için düzlük alanları seçmişlerdir. Bu nedenle düz, ovalık alanlarda nüfus yoğunluğu yüksekken, engebeli alanlarda düşüktür. Türkiye’de Teke, Taşeli ve Menteşe bölgeleri ile Sivas ve Hakkari gibi birçok alanda arazi şekillerinin engebeli olması nedeniyle nüfus yoğunluğu düşüktür. Kırsal alanlarda ise yerleşimler engebeliğin daha az olduğu alanlarda yoğunlaşmıştır.Tarımsal nüfus yoğunluğunu etkiler: Tarımla uğraşan nüfusun tarım alanlarına bölünmesiyle bulunan tarımsal nüfus yoğunluğu da arazi şekillerine bağlıdır. Tarım alanlarının dar olduğu engebeli bölgelerde bu yoğunluk yüksekken, arazi şekillerinin ova ve düz olduğu bölgelerde düşüktür. Buna göre, tarımsal alanların sınırlı olduğu Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nde tarımsal nüfus yoğunluğu yüksektir. Ovaların geniş bir alanı kapladığı Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da ise tarımsal nüfus yoğunluğu düşüktür.Yerleşim türünü etkiler: Kırsal yerleşimlerin dağınık mı yoksa kümelenmiş mi olduğunu etkileyen en önemli faktör arazi şekilleridir. Arazi şekillerinin parçalı ve eğimli olduğu bölgelerde tarım alanları az ve birbirinden uzak, küçük parçalar halindedir. Özellikle Türkiye’nin Doğu Karadeniz bölgesinde kırsal alanlarda dağınık yerleşimlerin varlığının başlıca nedeni engebeliliğin yüksek olmasıdır. Bu yerleşim tipinde evler birbirinden önemli ölçüde uzakta inşa edilir. Arazi şekillerinin düz ve tarım alanlarının bol olduğu yerlerde kümelenmiş yerleşimler yaygındır.Taşımacılığı, taşıma ağı sıklığını ve yol yapım maliyetlerini etkiler: Yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde ulaşım zordur. Merkezleri birbirine bağlayan karayolları vadi ve boğaz bölgeleri gibi alçak yerleri izlediğinden eğriler çizerek uzanır. Yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde yollar dümdüz uzayabilir ve istenilen yöne ulaşım kolayca sağlanır. Yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde yapılan karayolu ve demir yolunun kilometre başına maliyeti yüksektir. Bu alanlarda ulaşımı sağlamak için köprü, geçit ve tüneller yapılmalıdır. Düzlüklerin hakim olduğu yerlerde yol yapım maliyeti düşüktür. Bu nedenle engebeli bölgelerde yol sayısı azdır (ulaşım ağı seyrektir), yeryüzü şekillerinin düz olduğu yerlerde ise yol sayısı fazladır (ulaşım ağı yoğundur).Turizm fırsatlarının çeşitliliğini etkiler: Arazi yapısının engebeli olduğu bölgelerde birden fazla turizm faaliyeti aynı anda yapılabilir. Kıyıda yüzerken kıyının gerisindeki bölgelerde yamaç paraşütü, yayla, kamp, ​​trekking ve rafting turizmi gibi çok çeşitli turizm faaliyetleri yapılabilir.Erozyonun şiddetini etkiler: Arazi şekilleri de erozyonun şiddeti üzerinde etkilidir, bu da seyrek bitki örtüsüne sahip alanlarda etkilidir. Engebeli arazi şekillerine sahip alanlarda, akarsuların akış hızı yüksek olduğu için erozyon da şiddetlidir. Bu nedenle, yüksek eğim ve engebeliliğe sahip alanlarda, özellikle akarsu erozyonu yüksektir. Türkiye’deki yüksek erozyonun en önemli nedeni engebeli arazi şekilleridir.Heyelan ve çığ oluşumunu etkiler: Heyelan oluşması için suyla doymuş tabaka örtüsünün yamaç boyunca kayması gerekir. Bu nedenle, heyelanların yüksek yağışlı ve dik yamaçlı bölgelerde meydana gelme olasılığı daha yüksektir. Türkiye’de heyelanlar en çok Karadeniz bölgesinde görülür. Bir diğer doğal afet olan çığlar da soğuk ve engebeli bölgelerde (Doğu Anadolu gibi) çok yaygındır.Kapalı havzaların oluşumunu, akış hızını, enerji potansiyelini ve akarsuların uzunluğunu etkiler: Yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde akarsuların akış hızı yüksektir ve derin vadiler kazarlar. Bir akarsudan enerji elde edebilmek için akarsuyun derin bir vadide hızla akması gerekir. Bu nedenle yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde akarsuların hidroelektrik enerji potansiyeli yüksektir. Nitekim Türkiye’de hidroelektrik enerji potansiyelinin en yüksek olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesi iken, en düşük olduğu bölge ise Marmara Bölgesi’dir. Yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde akarsular derin vadilerden akar ve uzunlukları kısadır. Ovaların geniş bir alanı kapladığı bölgelerde menderesler çizerek akar ve uzunlukları uzundur. Dağların kıyıya paralel uzandığı bölgelerde denize bakan yamaçlarda oluşan akarsular kısa sürede denize ulaşacakları için uzunlukları oldukça kısadır. Kapalı havzaların ve göllerin oluşmasının başlıca nedeni yeryüzü şekilleridir.

İçerik yararlı mıydı?

Gönderi Görüntülemeleri: 1.445

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*