Ülkemizde oluşmuş arazi şekillerine baktığımızda çeşitli yapılarla karşılaşmak kaçınılmazdır. Bu arazi şekillerinin hepsinde oluşan pay, farklı veya aynı anda ortaya çıkmış olmalarıdır. Dünyada dört farklı jeolojik dönem vardır. Bunlar arasında günümüzü şekillendiren jeolojik yapı dördüncü jeolojik yapıdır.
Bu süreçte kıtaların çarpışması veya karaların oluşması sonucu birçok farklı yapıdan bahsedebiliriz. Bunlardan biri olan Ege Denizi’nin oluşumu dördüncü döneme denk gelir. Bu dönemde oluşan yapılar bugünün şekillenmesine yardımcı olur. Bu dönemde oluşan diğer oluşumlar arasında buzullar, boğazlar ve dağların yükselmesi gibi birçok oluşum yer alır.
Kıta çarpışması
Kıtaların çarpışması sonucu oluşan denizler ve buzullar daha çok iç kuvvetler olarak bilinmektedir. Bu süreçte oluşan denizler çevrelerindeki iklim yapısını değiştirerek kendilerine uygun bir iklim yapısı oluştururlar. Yeraltındaki fayların çarpışması sonucu oluşan dalgalanmalar ve bu dalgalanmalar nedeniyle kıtaların çarpışması sonucu bazı yapıların oluşmasının bu iç kuvvetlerin oluşumunda etkili olduğu bilinmektedir. Oluşumun bir diğer nedeni ise yeraltındaki magmanın kırılması sonucu dağların oluşmasıyla kıtaların oluşmasıdır. Bu şekilde oluşan bilgiler ülkemizin genel kültür ortamındaki oluşumu hakkında bilgi vermektedir.
Ege Denizi Özellikleri
Ege Denizi dördüncü dönemde oluştuğu için bazı özellikleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bu özelliklerden biri de deniz ikliminin ılıman bir çerçevede oluşmasını sağlamasıdır. Denizin tuzluluğu düşük olduğundan her türlü aktivite yapılmaktadır. Deniz havasının dağların iç yapılarına girmesiyle Ege Denizi’ne yakın tüm yerleşim yerlerinde deniz havası hissedilmektedir. Dördüncü dönemde oluştuğu için volkanik dağlar bulunmamakla birlikte bazı yeryüzü şekilleri dördüncü dönemden izler taşımaktadır. Bu oluşum Ege karalarının çökmesi ve Akdeniz’den gelen suların bu karaları doldurmasıyla Ege Denizi’nin oluşumuna katkıda bulunmuştur.
Dördüncü jeolojik
Bu jeolojik dönemde, bugün içinde yaşadığımız yeryüzü şekilleri oluşmuştur. Bu jeolojik dönemde, Ege Denizi, İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Ria kıyı tipleri oluşmuş ve Türkiye bugünkü halini almıştır. Bu nedenle deniz özelliği göstermeyen Karadeniz, boğazlara bağlı olduğu için deniz özelliği kazanmıştır. Bu dönemde meydana gelen diğer tüm gelişmeler buzulların oluşumudur ve Türkiye’nin bazı noktalarında buzul oluşumlarına rastlanmaktadır. Yani bugünkü oluşumlar Anadolu’da toptan bir yükseliş yaşayarak ortaya çıkmaktadır. Bu bilgiler doğrultusunda Anadolu’yu daha iyi tanıyabiliriz.
Jeolojik dönemler
Türkiye’nin oluşumunda dört jeolojik dönemde etkili olmuştur. Bunlardan oluşan yapılar, kendilerine özgü özellikleriyle ön plana çıkmakta ve oluştukları dönem hakkında bilgi vermektedir. Bu sayede oluşan yapılar daha bilgili bir şekilde incelenebilmekte ve dönemlerine ait kalıntılar daha detaylı anlaşılabilmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda geçmişte oluşan coğrafi yapıların nasıl oluştuğuna dair dersler çıkarılıp günümüzde işe yarayan alanda kullanılabilmektedir. Dolayısıyla günümüzdeki elektrik ihtiyacımızı geçmişte oluşan fosillerden karşılayabiliyoruz.
İçerik yararlı mıydı?
Gönderi Görüntülemeleri: 3.449
Bir yanıt bırakın