Işık
Çoğu bitkinin yaşam kaynağı ışıktır. Güneş, gezegenimizi aydınlatan en önemli ışık kaynağıdır. Canlılar, fotosentez gibi yaşam döngülerini sağlamak için güneş ışığına ihtiyaç duyarlar. Güneş olmadığında, insanlar buna karanlık adını vermişlerdir. Işık, insanların görmesini sağlayan en büyük doğal kaynaktır. Teknoloji geliştikçe, ışığa olan ihtiyacımız da orantılı olarak artmıştır.
Arabaların gece yolculuklarına devam edebilmeleri için ışığa ihtiyaç vardır. İnsanlara eğlence sağlayan televizyon ve internet gibi teknolojik cihazlar ışıkla çalışır. Işık ayrıca insanların yeni felsefi akımlar yaratmasına da yol açmıştır. Bir ortamda ışık olduğunda ve ışık olmadığında, buna aslında yokluk olarak karanlık diyoruz. Işıkla birlikte incelememiz gereken bir diğer olay ise gölgedir. Gölge, ışığın bir nesneye çarpmasıyla oluşan bir olaydır. Belki de ışık en büyük bilgi Kaynaktır. Ressamların konusu olan gölge aslında bir ışık olayıdır. Işığın kendisi ölçülemese de resim sanatı yarattığı etkiyle farklı bir boyuta ulaşmıştır. Doğal veya yapay olarak oluşan ışık nesnelere çarpar ve o nesne ışığı ya yansıtır ya da emer. Geceleri dünyamızı aydınlatan ışık aşıkların dili haline gelmiştir. Denize vuran ay ışığı tüm romantik aşıkların izlemesi gereken bir doğa olayı olarak görülmektedir. Evlerimizde kullandığımız lamba ve mumlara yapay ışık denir.
Işığın Etkileri
Işığın yönü gölge oluşumunda en önemli etkendir. Aynı zamanda Afrika’da oluşan insan gölgesi kutuplarda oluşan uzunluklardan farklıdır. Çünkü gelen ışıkların açıları farklıdır. Eskiden insanlar güneşin doğuşunu günün başlangıcı, batışını ise günün sonu olarak kabul ediyorlardı. Teknolojik gelişmelerle birlikte geceleri dünyamızı daha fazla aydınlatarak yaşam saatini değiştirdiler. Işık o kadar etkilidir ki hiç ışık olmaması düşüncesi yaşamın sonu anlamına gelir.
Işığın Yayılma Hızı
Işığın hızı fizikçiler tarafından genel kültürel bilgi olarak saniyede ortalama 300.000 km olarak hesaplanmıştır. Işık uzayda en hızlı hareket eder. Boşluk olduğu için orada en hızlı hareket eder. Uzayın dışında gaz en hızlı hareket eder. Işık daha sonra sıvılarda ve sonra katılarda en hızlı hareket eder. Işığın yavaşlamasının en büyük nedeni nesnelere çarpmasıdır.
Işığın Kırılması
Işık bir cisme çarptıktan sonra kırılır. Denizin dibine baktığımızda derinliği tam olarak belirlenemez, bize çok yakın görünen suyun dibi bizim için bir ışık oyunudur. Çünkü o anda ışık havadan yani gaz ortamından sıvı ortama geçmektedir. Bu geçiş sırasında oluşan optik illüzyon ise kırılmadır. Bu olaylar ışığın daha az yoğun bir ortamdan daha yoğun bir ortama geçmesiyle gerçekleşir. Geceleri suyun dibinde karanlık bir ortamda yakılan bir fener, yoğun bir ortamdan daha az yoğun bir ortama geçişin farklı bir örneğidir. Fizikçilerin en çok merak ettiği sorulardan biri de uzayda ışık hızında giden bir arabanın ışıklarını yakması durumunda ne olacağı hipotezidir.
İçerik yararlı mıydı?
Gönderi Görüntülemeleri: 554
Bir yanıt bırakın